Sosyal Devlet, Sosyal Güvenlik – Yazı Dizisi 1. Bölüm

 Sosyal Devlet, Sosyal Güvenlik – Yazı Dizisi 1. Bölüm

SOSYAL DEVLET – SOSYAL GÜVENLİK

Bu konudaki makalemizi üç parça halinde hazırlamamızda fayda olduğu kanaatindeyim. Öncelikle giriş bölümde terimler, kurumlar ve işleyişinin ele alınmasında fayda var. Hemen ardından ülkemizdeki mevcut işleyişin ve sorunların anlatıldığı ikinci bölüm ve son olarak çözüm önerilerinin sunulacağı üçüncü bölümün değerlendirmelerde bulunulacaktır.

Hukuki Terimler-Kurumlar ve Kurumların İşleyişi

Anayasımızın 2. Maddesine göre ‘’Türkiye Cumhuriyeti  ………………. sosyal bir hukuk devletidir.’’

Sosyal Devlet terminolojik olarak ‘’ ekonomik ve toplumsal yönden yurttaşlarının tümüyle ilgilenen, onların yaşam düzeyi, sosyal güvenliği vb. konularında gereken önlemi alan devlet’’ anlamına gelmektedir.

Kavramdan da anlaşılabildiği üzere sosyal devlet anlayışının temel ilkelerinden birisi de yurttaşların sosyal güvenliğinin sağlanmasıdır. Hukuki terim olarak sosyal güvenlik ise ‘’ devletin, yurttaşlarının sağlığını ve geleceğini güvence altına almasını sağlayan düzenlemeler bütünü ‘’ anlamına gelmektedir.

Ülkemizde yurttaşların sosyal güvenliğini sağlamaya yönelik olarak kurulmuş olan kurumun adı Sosyal Güvenlik Kurumu’dur. Geçmiş yıllarda sosyal güvenliğe yönelik işlemler emekli sandığı, bağ-kur, sosyal sigortalar kurumu ve özel sandıklar üzerinden yürütülmekte iken kamu adına yapılan işlemler Sosyal Güvenlik Kurumu adı altında birleştirilmiştir.

Sosyal güvenliğin amacı yurttaşın geleceğini ve sağlık giderlerini teminat altına almaktır. Bunun yolu ise toplumda ‘’sigortalı çalışma’’ olarak bilinen zorunlu sigortalılıktan geçmektedir. Ülkemizdeki yasal düzenlemelere göre yapılan her türlü çalışma zorunlu olarak sigortalı olmalıdır. Yani çalışanların, işletme sahiplerinin ve dahi yöneticilerin sosyal güvenliği olmak zorundadır. Düzenleme ve denetimler ise SGK tarafından yapılmaktadır.

Sistemin işleyişi; işçi ve ya memur statüsünde çalışanlar ile esnaf ve zanaatkarlardan aylık olarak tahsil edilen/edilmesi gereken sigorta primleri SGK kurumu bünyesine katılır. Kurum merkezi bütçeden aldığı payın haricinde bu primlerle yaptığı hizmetleri sürdürür. Özü itibariyle SGK aslında çalışanlara ‘’sizin paranızı bünyeme alıyorum ve kötü gününüzde yanınızda olacağım’’ demek suretiyle işleyen bir kurumdur. Sağlık giderlerinin ve emeklilik tazminatı ile aylıklarının ödenme sistemi de bu şekilde ortaya çıkmaktadır.

Çalışanlar dışında maaş ödemesi yapılan/yapılması gereken kimseler ise engelli, yaşlı, dul ve yetim yurttaşlar olarak sıralanabilir. Sosyal devlet olmak sadece çalışanların sosyal güvencesini sağlamak anlamında olmayıp pozitif ayrıma ihtiyacı olan ve asgari düzeyde de olsa hayatını idame ettirme noktasında ihtiyaç sahibi olan yurttaşlara el uzatmak anlamını taşımalıdır. Bu çalışmalar ülkemizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı üzerinden yapılmaktadır.

Maaş ödemeleri haricinde sosyal devletin bir diğer yükümlülüğü ise tüm yurttaşların sağlık hizmetlerinden hiçbir karşılık ödemeksizin yararlanma hakkına sahip olmasıdır. Geniş manasıyla sağlık hizmetleri; muayene, tedavi, bakım ve ilaç yardımlarını da içine almalıdır.

Yalnızca maaş ödemesi ve sağlık hizmetleri sunulması da bir devleti tam manasıyla sosyal devlet yapmamaktadır. Bu kavramın içerisi; konut yardımı, çağdaş düzeyde ücretsiz eğitim ve diğer sosyal yardımlarla da doldurulmalıdır.

 

  1. Bölüm ; 11 Mart (Mevcut Durum- Eksikler-Yanlışlar)

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.